Bilindiği gibi Ekim Devrimi ile Rusya'da yeni bir toplumsal yaşam başladı. Ama bir yandan iç savaş, bir yandan da halkın huzursuzluğu ve açlığı devrimi tehdit etmekteydi. Mayakovski ve bazı öncü sanatçılar Rusya'yı karış karış gezip şiirlerle, toplantılarla yeni sistemi halka anlatmaya çalıştılar. Bu çalışmalara yurtdışı gezileri de eklendi. Mayakovski, yurtdışı gezilerindeki izlenimlerini yazdığı mektuplarla, çektiği telgraflarla sürekli olarak Lili Brik'e aktarmaktaydı.

Brik, Mektuplar'ın ilk baskısına yazdığı önsözde şunları yazmıştı: ''1915'ten ölümüne dek, tam on beş yıl ortak oldum Vladimir Mayakovski'nin yaşamına. Kısa bir süre için ayrıldığımız zaman bile yazardı bana. Mektuplarının kimisini ben yabancı ülkelerdeyken, kimisini de dış ülkelerden Moskova'ya yazmıştır. Çünkü hemen her yıl dış ülkelere birlikte yolculuğa çıkar, zaman zaman da birbirimizden ayrı giderdik. Vladimir yazdığı mektupları 'Çen' diye imzalardı. Birçoğunun altına çizgi resimler vardır, kendisini köpek, beni de kedi biçiminde çizerdi - aramızda birbirimize bu adları takmıştık. Mayakovski mektuplarının birçoğundan O. M. Brik'ten söz etmiştir. Ossip Brik ilk kocamdı. Kendisini on üç yaşında, devrim sırasında, yani 1905'te tanımıştım. Lisemdeki siyasal iktisat derslerini yönetmekteydi. 1912'de evlendik. Mayakovski'yle seviştiğimizi söylediğim zaman, üçümüz oturup birbirimizden ayrılmamaya karar verdik. Mayakovski'yle Brik daha o zaman ortaklaşa bir edebiyat çalışmasıyla, ortaklaşa fikirlerin yarattığı bağla çok yakın dosttular, Böylece, hem iç hem de dış dünyamızda bir arada yaşadık.''